Uyuşturucu madde satın almak, kabul etmek veya kullanmak TCK 191. Maddesi uyarınca suç olarak tanımlanmış olup, cezası 2 yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak, kanun koyucu, bu suçu işleyen failin topluma yeniden kazandırılması için hapis cezasına alternatif olarak sanığa bir şans daha vermiştir. Buna göre, sanığa verilecek hapis cezasının 5 yıl süre ertelenmesine karar verilebilecektir. Ancak, bu erteleme süresi içerisinde sanığa 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanacaktır. Yani, sanık bulunduğu yerdeki denetimli Serbestlik bürosuna gidecek ve orada kendisine bir program uygulanacaktır. Sanığın belirlenen bu programa aksatmadan devam etmesi halinde hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilecektir. Ancak, bu denetimli serbestlik süresi içerisinde hem programa uymaz yada tekrar kullanmak için uyuşturucu madde satın alması veya kabul etmesi yada kullanması halinde hakkında yeniden dava açılacak olup, sanık hakkında bir daha erteleme kararı verilemeyecektir.
Ancak, önemli bir nokta sanığın eyleminin, üzerinde yakalanan uyuşturucu yada uyarıcı maddenin miktarı yada sanığın kastına göre TCK 191 madde kapsamında mı yoksa TCK 188 madde kapsamında yani uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapmak suçu olarak yorumlanıp yorumlanamayacağıdır.
Bu nokta da, Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/10-1335E.,2013/423K. Sayılı kararında da açıkladığı üzere belli kriterler belirlenmiştir.
* Bu ölçütlerden ilki; failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma ya da devir veya tedarik etme hususunda herhangi bir davranış içerisine girip girmediği,
* İkincisi; uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir.
* Üçüncü ölçüt ise bulundurulan uyuşturucu veya uyarıcı madde miktarıdır.
“Fiilin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu, yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturacağının belirlenmesinde etkin rol oynayan husus, sanığın amacıdır.
Esrar kullanan faillerin, olağan sayılan bir süre içerisinde kişisel olarak kullanıp tüketebilecekleri miktarın üzerinde esrar maddesi bulundurmaları durumunda, bulundurmanın kişisel kullanım amacına yönelik olmadığı, ancak uyuşturucu maddenin ticaret amacıyla bulundurulduğuna ilişkin başkaca somut delil yoksa şahsi ihtiyaç ya da daha az miktarda uyuşturucu madde bulundurulmasının kullanmak amacı taşıdığı kabul edilmelidir”
Buna göre, sanık üzerinde yakalanan uyuşturucu yada uyarıcı maddenin miktarı tek başına sanığın kastına yönelik kesin bir delil ortaya koymayacak olup, yıllık tüketim miktarı ve sanığın satış yönünde herhangi bir hareketinin var olup olmadığının dikkatlice dosya kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Çünkü, ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden birisi de, insan haklarına dayalı, demokratik rejimle yönetilen ülkelerin hukuk sistemlerinde bulunması gereken, öğreti ve uygulamada; “suçsuzluk” ya da “masumiyet karinesi” ve “şüpheden sanık yararlanır” ilkesidir.