Boşanma avukatı, temel olarak aile hukuku ve boşanma davaları konusunda uzmanlığı ve tecrübesi bulunan ve “boşanma avukatı arıyorum” diyenlerin başvurduğu bir avukattır. Boşanma davalarının hızlı ve kusursuz bir şekilde sonuçlanması, boşanma sonrasındaki bir takım hukuki sorunlar yaşanmaması açısından boşanma ve hukuku konusunda uzman bir “boşanma avukatı” ile çalışmanın önemi yadsınamaz. Ancak boşanma süreçlerinin basite alınması internetten bulunan dilekçe veya protokol örnekleriyle hareket edilmesi çoğu zaman ciddi ve telafisi zor hukuki problemlere yol açabilmektedir. Usul kurallarının sıkı sıkıya uygulandığı boşanma davalarında, tedbir taleplerinin zamanında ve gereği gibi belirtilmemesi, boşanma dilekçesi içeriğinde bulunması gereken bir takım kritik ifadelerin yer almaması, dilekçede bulunması sakıncalı olabilecek hususların dilekçeye yazılması, önemli sayılabilecek delillerin gereği gibi belirtilmemesi, Hukuk Muhakemesi Kanunu’nda (HMK) belirlenmiş olan kesin sürelerin kaçırılma ihtimali, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı gibi temel ve kritik usul kurallarına riayet edilmemesi tarafların çok ciddi hak kaybına uğramasına veya sonradan aleyhlerine açılabilecek bir takım davalara neden olabilmektedir. Bu itibarla konusunda uzman olan biriyle hareket edilmesi her zaman tavsiye edilmektedir.
Boşanma davası açılabilmesi için, boşanmanın sebebini mahkemeye bildirme zorunluluğunuz bulunmaktadır.
Bu sebepler, TMK da düzenlenmiştir. Buna göre;
Zina, cezai anlamda suç olmaktan çıkmış ise de, boşanma sebebi olarak ileri sürülebilecektir. Bu durumda, eşlerden birisinin zina yapması halinde, yani eşini bir başkası ile aldatması, karı-koca gibi ilişki sürmesi halinde, diğer eş öğrenmeden itibaren 6 ay veya zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmesi ile dava açma hakkı düşecektir. Zina, özel bir boşanma sebebi olduğu için belli sürelere tabidir. Eş, zina olayını ispatlayamaz yada belirtilen süreleri geçirmiş olsa bile, genel boşanma sebebine dayanarak yine Boşanma davası açabilecektir.