Ceza Muhakemesi Kanununa göre, mağdurun haklarının korunması, failin topluma kazandırılması amacı ile, üçüncü bir şahıs tarafından, suçtan ortaya çıkan zararın tespiti ve giderilmesi amacıyla yapılan görüşmelerdir. Ceza muhakemesi kanununda düzenlenen bu sisteme göre, soruşturmayı yürüten cumhuriyet Savcısı ya da adi kolluk tarafından mağdur ve faile uzlaşma teklifi sunulur. Bu teklife üç gün içerisinde cevap verilmez ise, teklif reddedilmiş sayılır ve bir daha uzlaşma teklifinde bulunulmaz. Ancak, taraflarca uzlaşma teklifi reddedilmesine rağmen, iddianame oluşturuluncaya kadar uzlaştıklarını gösteren belge ile kendileri de bu teklifi ileri sürebilirler. Uzlaşma teklifinde bulunulması veya teklifin kabul edilmesi, soruşturma konusu suça ilişkin delillerin toplanmasına ve koruma tedbirlerinin uygulanmasına engel değildir. Taraflar bizzat Cumhuriyet savcısı tarafından uzlaştırılabilecekleri gibi; uzlaştırmacı olarak Cumhuriyet savcısı tarafından barodan bir avukatın görevlendirilmesi istenebilecek ya da hukuk öğrenimi görmüş bir kimse görevlendirilebilecektir. Uzlaştırma müzakereleri sırasında tarafların konuyla ilgili olarak yapacakları açıklamalar mevcut soruşturmada ve disiplinle ilgili olanlar da dâhil olmak üzere, hiçbir soruşturma ve kovuşturmada ya da davada delil olarak kullanılamaz. Uzlaşma gerçekleştiği ve edim def’aten yerine getirildiği takdirde, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi hâlinde, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince dava zamanaşımı işlemez. Uzlaşmanın sağlanması hâlinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat, eski hâlin iadesi veya diğer bir tazminat davası açılamaz. Açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.
Uzlaşma hâlinde bu husus adlî sicile kaydedilmez.