İleride yapılacak bir taşınmaz satışının vaadi olarak, kesin satış niteliği taşımayan, noter huzurunda her iki tarafın ya da resmi vekillerinin huzurunda yapılan bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile satıcı, tapuda resmi olarak satamadığı yada satışın yapılmasına engel bir durumun varlığı sebebiyle resmi devrini yapamadığı ancak, ileride bu problemlerinin ortan kalkması halinde tapuda devir yapacağının taahüdünü verdiği, alıcının da taşınmaz satış bedelini vermeyi taahhüt ettiği sözleşmedir. Alıcının devir yapamama problemleri ortadan kalktıktan sonra yine tapuda resmi devir yapmaması halinde, alıcı Tapu Tescil davası ile tapunun kendi adına tescilini sağlayabilecektir.
Taraflar arasında düzenlenmiş olan satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerh edilmesini sözleşme taraflarından herhangi biri talep edebilir. Sözleşme noterde usulüne uygun olarak düzenlendiği takdirde tapu kütüğüne şerh edilmese dahi geçerli olacaktır. Ancak bu durumda satış vaadi sözleşmesi ile kendisine taşınmazın satılacağı taahhüt edilen taraf tapu kütüğündeki kayıtlara dayanarak işlem yapan üçüncü kişilere karşı herhangi bir hak iddiasında bulunamaz. Sözleşme tapuya şerh edildiği takdirde, kişisel hak güçlenecek ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilinecektir. Tapu Kanunu’nun 26/6’ncı maddesine göre taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuda şerh edilmesinden itibaren beş yıl içerisinde satış, haciz, ipotek işlemleri yapılamaz ve benzer irtifak hakları tapuya tescil edilemez. Tapuya şerh edilen satış vaadi sözleşmesi on sene süre ile hüküm ve sonuç doğurmaya devam edecektir.