Türk Medeni Kanunun 170. Maddesi uyarınca, evlilik birliğinde yaşanan problemler sebebi ile, tarafların Boşanma ve Ayrılık talepli dava açılabileceğini düzenlemiştir. Şöyle ki, Dava Boşanma talepli açılmış ise, bu durumda, hakim boşanma sebepleri ispatlanmış ise boşanmaya veya ayrılığa karar verebilir. Boşanma davası sonucu verilen ayrılık kararında, hakim eşler arasındaki problemin çözümlenebileceği ve evlilik birliğinin yeniden sağlanabileceği kanaatine varmış ise bu kararı verebilir. Bu karar ile, eşlerin bir süre ayrı kalarak yeniden düşünmeleri ve talepleri halinde uzman yardımına başvurabilmeleri için verilmiş bir karardır. Bu ayrılık kararı 1 yıldan az, 3 yıldan fazla olmamaktadır. Bu süre zarfında eşler, yeniden aile olmak için bir araya gelmeyi denerler. Eğer aile yeniden bir araya gelmişse, ayrılık kararı kendiliğinden düşer. Ancak hakimin belirlediği süre zarfı içerisinde tarafların bir araya gelerek aile kuramamaları durumunda, boşanma davası hakkı iki taraf için geçerli olmaktadır.
Şayet, açılan dava, sadece AYRILIK talepli açılmış ise; bu durumda hakim boşanma kararı veremez. Bu ayrılık kararı 1 yıldan az, 3 yıldan fazla olmamaktadır. Ayrılık kararı verilebilmesi için, TMK da belirlenen boşanma sebeplerinin gerçekleşmesi gerekir. Bunlar, Zina, Hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı ve evlilik birliğinin sarsılması’dır. Bu sebeplerin varlığı halinde, hakim ayrılık kararı verecektir. Ayrılık süresinde, hakim eşlerin ve çocukların hayatlarını idame ettirebilmeleri için geçici önlemleri resen ve eşlerin talepleri doğrultusunda karara bağlayacaktır. Örn, bu sürede, eşlerin ve çocukların barınması, geçimi, mal rejimine yönelik talepler, çocuklarla kişisel ilişki kurulması, TMK 254. Maddesi gereği, eşlerin aile konutunda kimin kalmaya ve ev eşyasını kimin kullanmaya devam edeceği konusunda anlaşamamaları hâlinde, hakkaniyet gerektiriyorsa hâkim, olayın özelliklerini, eşlerin ekonomik ve sosyal durumlarını ve varsa çocukların menfaatlerini göz önünde bulundurarak bu hakka hangisinin sahip olacağına re’sen karar verir; bu kararında kalma ve kullanma süresini belirleyerek tapu kütüğüne şerhi için tapu memurluğuna bildirir.
Ayrıca, Birliğin Korunması için, TMK 195. Maddesi gereği, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde, TMK 196 mad. Gereği, parasal katkı, 198 mad gereği, eşlerden biri birliğin giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine getirmez ise, hakim onun borçlularına ödemeyi tamamen veya kısmen diğer eşe yapmalarını emredebilir, 199. Mad gereği, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir.