Velayete dair hak ve görevler konusunda 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren TMK da,ana-babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine, bakımlarına, eğitim ve sosyalhayatlarına ve ayrıca mallarının korunması ve gözetilmesi konularına dair hükümler
düzenlemiştir.
Ana- babanın evlilik birlikteliklerinin devam ettiği dönemde ortak velayetleri altındaki müşterek çocuklar yönünden hak ve görevlerinin yanı sıra, ayrılık ve boşanma davası sürecinde de velayet konusunda koruyucu ve düzenleyici tedbirler düzenlenmiştir.
Günümüz yaşantısında, ayrılık ve boşanma sürecinde en sık rastladığımız konu; velayeti kendisine verilen ebeveynin, müşterek çocuk yönünden diğer ebeveyni cezalandırma yoluolarak; çocuğu göstermemesi, kaçırması yada kötülemesi gibi durumlar görülmektedir.
Bu durumlarda, öncelikli olarak velayet altındaki çocuğun menfaatlerinin korunması
gerektiğinden kanunlarımızda da bu konuda önleyici tedbirler düzenlenmiştir.
Bu durumda, TMK 346-347 maddeleri gereğince, çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye
düştüğü durumlarda hakim gerekli önlemleri alacaktır. Öncelikli konu çocuk olduğu için,
ayrılık ve boşanma davasından bağımsız olarak velayet konusunda tedbir kararları
verebilecektir.
Velayet hakkının kötüye kullanıldığının tespiti halinde, velayet hakkının
kaldırılmasının yanı sıra hapis cezası ile de cezalandırılması kararı verilebilecektir. HMK 398
maddesi gereğince, “…tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir
kararına aykırı davranan kimse, bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır.”
hükmü düzenlenmiştir.