Türk Ceza Kanunun 220. Maddesine göre;
(1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.
(2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır.
(4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur.
(5) Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır.
(6) (Değişik: 2/7/2012 – 6352/85 md.) Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.(Ek cümle: 11/4/2013-6459/11 md.) Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır.
(7) (Değişik: 2/7/2012 – 6352/85 md.) Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır. Örgüt üyeliğinden dolayı verilecek ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir.
(8) Örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Buna göre;
TCK 220. Maddesinde düzenlenmiş olan suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun işlenebilmesi için, yasada yer alan düzenlemenin yanında Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre de; “Üye sayısı en az üç kişi olmalı, üyeler arasında bir hiyerşik bir ilişki bulunmalı ve suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme olmalı ve bu amaç bir devamlılık göstermelidir. Örgüt yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan suçları işlemeye elverişli olmalıdır.
TCK ‘nun 220 maddesinde düzenlenen “ Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçu” Kanunda Genel olarak düzenlenmiş olan Suç Ortaklığı(İŞTİRAK) hükümleri çerçevesinde işlenebilen suç tipidir. Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçunda failler; Ortaklaşa(Müşterek) Fail konumundadır. Ancak sözkonusu suç tipinde de olduğu gibi, bir müşterek faillikten bahsedebilmek için;
• Suçun işlenişi üzerinde ortak hakimiyet kurmaları
• Birlikte suç işleme kararının bulunması gerekir.
Yerleşik kararlara göre; “ Bunun içinde en azından, ortaklaşa failler arasında eylemi müştereken işlemekte olduklarına dair, ortaklaşa hareket ettiklerine dair bir bilginin, iradenin hakim olması gerekir. Suçun failleri arasında böyle bir müşterek karar mevcut değilse, bunların ortaklaşa fail olarak sorumlu tutulması söz konusu değildir. Bu durumda birbirinden habersiz hareket eden kişilerin sorumluluğunu, bizzat kendi davranışlarını göz önünde bulundurmak suretiyle belirlemek mümkün olacaktır.” şeklinde değerlendirilmektedir.
İşte bu sebepledir ki, ceza yargılamasında suçun maddi unsurlarının yanında manevi unsurlarının da tamamlayıcı olarak yer alması gerekir. Ceza yargılamasının temeli olan Sanığın Kastı(Amacı)nın maddi ve somut delillerle ortaya konulmuş olması şarttır.
TCK ‘nun 221. Maddesinde düzenlenen ETKİN PİŞMANLIK hükümleri de, sanığın kastına göre sanığa tanınan ikinci bir şanstır. Buna göre; suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlemeden önce örgütü dağıtan veya örgütün dağılmasına yol açan yönetici veya kuruculara ceza hükmolunamaz.
Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden gönüllü olarak örgütten ayrılan yada örgütün dağılmasına ve mensuplarının yakalanmasını sağlayan kişiler hakkında ceza hükmolunmaz.
Suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olmasa da, örgüte bilerek ve isteyerek YARDIM EDEN kişilerin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde bilgi vermesi halinde ceza hükmolunmaz. Şayet, bu kişi kolluk kuvvetleri tarafından yakalandıktan sonra bu bilgileri vermiş ise , bu taktirde hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılacaktır.