Medeni Kanun, ad veya soyadının değiştirilmesinde, “haklı bir sebebin” varlığını aramaktadır. Ancak, bu sebepler kanunda açıkça yazmamakta olup, haklı sebebin var olup olmadığı, her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok, değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenler dikkate alınacaktır. Bu özel, kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri ve mahkemeye yansıyan ruhsal durumu dikkate alınarak hakim tarafından değerlendirilecektir. Örneğin, milli kültüre, örf ve adetlere uygun olmayan, gülünç ve çirkin anlamları olan, kişisel ilişkilerde veya meslek ve sanatın icrasında yanlış anlamalar doğurabilecek hususlar haklı sebep olarak sayılacaktır. Yukarıda sayılanların dışında, özellikle ad (isim) değişikliği davaları için uygulamada ayrıca kullanılan haklı sebep ise, kişinin gerek sosyal, gerekse iş çevresinde kimlikte yazan isimden başkaca bir isimle tanınması, kimlikte yazan ismini sadece resmi işlemlerinde mecburiyet dolayısı ile kullanmasıdır.
Ad ve soyad değiştirme davaları, kişinin ikametinin bağlı bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerekmektedir. Bu dava sadece bir defa açılabilmektedir. Evli bayanlar, evlilikleri süresince soyadı değişikliği davası açamazlar. Bu davada, kişi hakkında Emniyet Müdürlüğünden, aranan şahıslardan olup olmadığı yönünde bilgi sorgulaması yaptırılır. Ayrıca, en az iki tanık ismi bildirilmesi gerekmektedir. Davaya, Cumhuriyet Savcısı ve Nüfus memuru da katılmaktadır. Dava sonucunda, ad ve soyad değişikliği yerel gazetede ilan ettirilir ve nüfusa bildirilir. Bu davalar, kişiler tarafından bizzat takip edilebileceği gibi, avukat vasıtası ile de takip edilebilecektir. Bu gibi durumlarda, avukata çıkarılacak vekaletname de, “Nüfus davaları açmaya, isim, soyisim değiştirmek için dava açmaya”, şeklinde ibarenin eklenmesi gereklidir