TCK nun 29. Maddesinde düzenlenen Haksız Tahrik; “haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli eylemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir. “
Buna göre, ceza kanununda ceza sorumluluğunu etkileyen esaslardan birisi de Haksız Tahrik hükmüdür. Haksız Tahrik düzenlemesi kendi içinde bir takım koşulları öngörmüştür. Mağdur tarafından, faile yönelik haksız tahrik oluşturan somut bir fiilin olması gerekir. Fail tarafından öngörülebilecek nitelikte olan soyut düşüncelere dayalı olarak gerçekleşen hareketlere karşı tahrik hükmü uygulamayacaktır.
Faile yönelik yapılan somut hareketlerin, haksız yani belli bir haklı sebebe dayalı olmaması gerekir. Söz konusu fillerin, failde hiddet veya şiddetli elem etkisi oluşturması gerekir. Yani, fail, mağdur tarafından yapılan haksız harekete karşı önceden planlanmamış bir ruhsal tepki vermesi gerekir. Failin, yapılan haksız harekete karşı o anda değil de, aradan belli bir zaman geçtikten sonra vereceği tepki artık anlık tepki olmayıp, kasten planlanmış bir fiil olacaktır.
Kişinin kendi haksız hareketiyle olaya sebebiyet verdiği durumlarda haksız tahrik nedeniyle herhangi bir indirim uygulanamaz. Failin, ilk haksız hareketi yaptıktan sonra mağdurdan gelen tepkiye karşı vereceği tepki artık haksız tahrik olarak değerlendirilemez.