TCK nun 234. maddesine göre;
“ Velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın ya da üçüncü derece dahil kan hısmının, onaltı yaşını bitirmemiş bir çocuğu veli, vasi veya bakım ve gözetimi altında bulunan kimsenin yanından cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırması veya alıkoyması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Fiil cebir veya tehdit kullanılarak işlenmiş ya da çocuk henüz oniki yaşını bitirmemiş ise ceza bir katı oranında artırılır. Kanuni temsilcisinin bilgisi veya rızası dışında evi terk eden çocuğu, rızasıyla da olsa, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutan kişi, şikayet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Şeklinde düzenlenmiştir.
Buna göre; devam eden ya da kesinleşmiş bir dava da, velayeti elinden alınmış tarafın, karşı tarafın rızası dışında, müşterek çocuğu gerek zorla gerekse, cebir ve tehdit olmaksızın kaçırılması ve alıkonulması suçtur. Bu durumda, savcılığa yapılacak müracat ile, çocuğun yeri tespit edilir ve velayeti altında kalan kişiye teslimi gerçekleştirilir.
T.C.
YARGITAY
14. CEZA DAİRESİ
E. 2011/17826
K. 2011/1346
T. 26.10.2011
• VELAYETİ ANNEYE VERİLEN ÇOCUĞUNU KAÇIRAN BABA ( Müşteki Üzerinde Tehditle Baskı Kurmak Suretiyle Kaçırdığı – Çocuk 12 Yaşından Küçük Olduğundan Çocuğa Cebir ve Tehdit Uygulanmasa Dahi Artırımın Uygulanacağı )
• ÇOCUĞUN KAÇIRILMASI VE ALIKONULMASI ( Çocuk 12 Yaşından Küçük Olduğundan Çocuğa Cebir ve Tehdit Uygulanmasa Dahi Artırım Uygulanacağı – Sanığın Boşanma İlamında Belirtilen Zaman Dışında Çocuğunu Kaçırdığı/Sanığın Mahkumiyetine Karar Verileceği )
• CEBİR VE TEHDİT ( Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması – Çocuk 12 Yaşından Küçük Olduğundan Çocuğa Cebir ve Tehdit Uygulanmasa Dahi Artırımın Uygulanacağı )
5237/m.234/1-2
ÖZET : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda; çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun henüz 12 yaşını bitirmemiş çocuklara dair olarak cebir veya tehditle işlenmemiş olsa dahi sanık hakkında arttırımın uygulanacağı gözetilmelidir. Boşanma ilamındaki babayla şahsi münasebet tesisine dair olan zamanın dışındaki suç tarihinde müştekinin aşamalardaki anlatımına ve dosya içeriğine göre müşteki üzerinde tehditle baskı kurmak suretiyle kaçırdığı anlaşılıp sanığın mahkumiyetine karar verilmelidir.
DAVA : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan sanık N. K.’ün yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan beraatine dair Bozüyük Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 18.2.2009 gün ve 2008/331 Esas, 2009/46 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğnameye Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : 5237 Sayılı T.C.K.nun 234 üncü maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun henüz 12 yaşını bitirmemiş çocuklara dair olarak cebir veya tehditle işlenmemiş olsa dahi sanık hakkında 2. fıkrada düzenlenen arttırımın uygulanacağı gözetilerek nüfus kaydına göre 30.3.2001 doğumlu olup olay tarihinde 8 yaş içerisinde bulunduğu anlaşılan ve daha önce kesinleşmiş mahkeme kararıyla sanıkla müşteki B. K. (B.)’ın boşanmaları üzerine velayeti anneye verilen müşterek çocuk A. K.’ü boşanma ilamındaki babayla şahsi münasebet tesisine dair olan zamanın dışındaki suç tarihinde müştekinin aşamalardaki anlatımına ve dosya içeriğine göre müşteki üzerinde tehditle baskı kurmak suretiyle kaçırdığı anlaşılıp T.C.K.nun 234/1-2 maddesinde yazılan suçun oluştuğu anlaşıldığı halde mahkumiyet yerine olaya uygun düşmeyen gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanık hakkında kurulan hükmün 5320 Sayılı Kanunun 8/1 inci maddesi gözetilerek C.M.U.K.nun 321 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.