Türk Medeni Kanunda, evlilik birliğinin korunması amacı ile birtakım koruyucu düzenlemeler getirilmiştir. Madde 194 ile Aile Konutu şerhi konulması, madde 195 ile evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirmemesi halinde hakim müdahalesinin istenebileceği, madde 196 ile eşlerin birlikte yaşarken anlaşmazlığa düştükleri birtakım konularda hakim müdahalesi isteyebileceği, madde 197 ile birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde, anlaşmazlık konularında hakim müdahalesi talep edilebileceği ve madde 199 ile Tasarruf yetkisinin sınırlandırılabilmesi için hakimden talepte bulunabileceği düzenlenmiştir. Bu makalemizin konusu madde 199 da düzenlenen Tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasıdır.
Evlilik birliği içerisinde, her bir eş eşitlik prensibi gereğince, diğer eşin rızasına bağlı olmadan üçüncü kişiler ile her türlü hukuki işlemi yapabilmektedir. Ancak, bazı durumlarda TMK eşlere birlikte karar verme yetkisi tanımıştır. Buna göre; TMK 199. Maddesinde düzenlenen Tasarruf yetkisinin sınırlandırılması;
Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir.
Hakim bu durumda gerekli önlemleri alır.
Hakim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, resen durumun tapu kütüğüne şerhedilmesine karar verir.
Buna göre, kanun ailenin ekonomik varlığının korunması amacı ile iş bu düzenlemeyi getirmiştir. Madde 194 de düzenlenen Aile Konutu dışındaki malvarlığı dışındaki her türlü taşınır ve taşınmaz malvarlığı değerinin korunması amacı ile hakimden karar alınabilecektir. Medeni Kanunun 194. maddesi ile, aile konutu ile ilgili olarak özel bir hüküm getirilmiştir. Bu hükme göre eşler aile konutu ile ilgili devir ve konut üzerindeki hak sınırlayıcı öteki işlemleri diğer eşin rızası olmaksızın yapamaz. Yani, Medeni Kanunun 194. maddesi, aile konutu için öngörülmüş özel bir güvence hükmüdür; aile konutu ile ilgili işlemlerde açıkça diğer eşin rızası aranır. Oysa Medeni Kanunun 199. Maddesi, genel bir tasarruf yetkisi sınırlaması niteliğindedir. Bu hüküm kapsamındaki taşınmazlar aile konutu dışındaki taşınmazlardır. Eğer bir taşınmaz aile konutu olarak özgülenmiş ve kullanılıyor ise bu durumda 194. madde uygulama alanı bulacaktır.
Ailenin ekonomik varlığı, eşlerden birinin hesapsız harcamaları nedeniyle tehlikeye girebilir. Özellikle, eşlerin aralarının bozulması durumunda, eşin nafaka ve tazminat vermemek amacı ile mevcut malvarlığını aniden elden çıkarma yoluna girebilir. Mal ve gelirlerini yersiz yatırım araçlarına özgüleyen, kazanç elde edilmesi mümkün olmayan yatırımlara girişen bir eşin tutum ve davranışı aileyi gelecekte yoksul hale getirebilir. Mülkiyet ve hak sahibi olan eşin bu tür yersiz girişimleri diğer eşin ve çocukların ekonomik ve mali geleceğini tehlikeye atabilir. Yasa ailenin ekonomik geleceğini güvenceye almak ve
kurtarmak amacıyla hak sahibi olan eşin tasarruf işlemlerinin geçerliliğinin diğer eşin rızasına bağlanabilmesine olanak tanımıştır.
Buna göre, evlilik birliği devam ederken ve eşler arasında açılmış bir boşanma davası bulunmadığı dönemde, eşin ailenin ekonomik malvarlığını tehlikeye düşürücü işlemleri yapmaya başlaması yada bu yönde hal ve hareketlere girişmesi halinde, diğer eş, hakimden söz konusu malvarlıklarının tasarrufu için kendisinin de onayının alınması yönünde bir karar vermesini talep edebilecektir. Ancak, iş bu düzenleme, söz konusu taşınmazın ayni durumunda bir değişiklik yaratmamaktadır. Yani, eşlerden birisi, gereksiz yere yada mal kaçırmak amacı ile, diğer eşten habersizce mevcut evini yada arabasını satma yönünde teşebbüste bulunmuş ise, diğer eş hakimden bu taşınır yada taşınmazlarının satışının yapılabilmesi için kendisinin de onayının alınma zorunluluğunu getirilmesini isteyebilir. Alınacak karar ile, ancak, söz konusu taşınır ya da taşınmazın satışının diğer eşin onayı dahilin de yapılması mümkün olabilecektir. Yoksa, taşınmazın maliki sıfatı yönünden herhangi bir değişiklik söz konusu olmayacaktır. Hakimden alınacak iş bu karar, tapuya yada ilgili kuruma şerh konulmak sureti ile bildirilecektir.
Koruma talep eden eşin talebi üzerine hakimin yapacağı yargılama sonrası vereceği karar ile diğer eşin sahibi olduğu belirli malvarlığı değerleri üzerindeki tasarruf yetkisi sınırlanır. Bu karar ile, eşin sahibi olduğu malvarlığı değerlerinin tasarrufu ancak, diğer eşin izni dahilin de gerçekleşebilecektir.
Madde 199/2 e göre, “Hakim bu durumda gerekli önlemleri alır.” Buna göre, maddenin uygulama alanı geniş olup, söz konusu önlem her türlü malvarlığı değeri üzerinde alınabilecektir. Örneğin, taşınır yada kıymetli evrakların mahkemede yada bankada saklanmasının istenmesi, eşin borç altına girmesinin yasaklanması gibi. Koruma talep eden eş, söz konusu önlemlerin alınabilmesi için yapmış olduğu talepte, talebini destekleyecek kanıtlarını da sunması gerekmektedir. Var olan yada doğabilecek tehlikeye karşı her türlü kanıtı sunmalıdır.
TMK Madde 200.’e göre, koşullar değiştiğinde hakim, eşlerden birinin istemi üzerine kararında gerekli değişikliği yapar veya sebebi sona ermişse alınan önlemi kaldırır.
Yetki; Evlilik birliğinin korunmasına yönelik önlemler konusunda yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesidir.
Eşlerin yerleşim yerleri farklı ve her ikisi de önlem alınması isteminde bulunmuş ise, yetkili mahkeme ilk istemde bulunanın yerleşim yeri mahkemesidir.
Önlemlerin değiştirilmesi, tamamlanması veya kaldırılması konusunda yetkili mahkeme, önlem kararını veren mahkemedir. Ancak, her iki eşin de yerleşim yeri değişmişse, yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yeni yerleşim yeri mahkemesidir.